İbadetler huzur ve mutluluk vesilesidir
Hepimizin kendimize soracağımız ve mutlaka cevabını da bulacağımız bir soru var. Herkesin hidayeti bu sorunun cevabını özümsemesine bağlıdır.
Bu soru, BEN NİÇİN YARATILDIM? ifadesiyle ele alınmalıdır.
Bu sorunun en doğru cevabını Kur'ân-ı Kerim veriyor. Cevabı öğrenmek için hemen Kur'ân'ı açıp Zâriyat Suresi, Âyet: 56'ya bakalım. Rabbımız buyuruyor ki:
"Senin yaratılış hikmetin Allah'a ibadet etmektir..."
Anladınız mı yaratılışımızın gayesini: Yaratılış gayemiz Yaratan'a/Allah'a ibâdet etmektir.
Peki ibâdet nedir?
İbadet, heva ve heveslerine muhalefet edip, Allah-u Teâlâ'ya teslim olan mükellefin fiillerine ibadet denir. (Seyyid Şerif Cürcani. et-Ta'rifat. sf: 146. İstanbul.)
İbadet deyince namaz, oruç, hacc, zekat akla gelir. Bunlar ibâdetlerin temelidir. Lâkin Allah için yapılan ve yapılmayan herşey birer ibâdettir. Bir Müslüman karşılaştığı kişiye tebessüm ederse bu bir ibâdettir, zinaya yaklaşmazsa bu da bir ibâdettir. Demek ki, bütün ibâdetlerde aslolan teslimiyettir. İbâdetler "şu şu faydaları sağlıyor" diye değil, Allah (c.c.) emrettiği için yapılır. İbâdet ve kulluğun doyumsuz hazzı da burada saklıdır. İbâdetin menfaate dayandırılması kulluktan hâsıl olan neşeyi törpüler.
Muhterem Müslümanlar!
Zamanımızda bazı Müslümanların, Allah'a ibâdeti/kulluğu geri plâna atarak, helâke götürücü şu hedeflere yöneldikleri görülmektedir:
1- Hiç ölmeyecekmiş gibi nefsani arzuların peşinde koşmak.
2- Çok kazanmak, zengin olmak, refahlı, konforlu bir hayat sürmek.
3- Bol yemek, çok gezip eğlenmek.
4- Lüks, pahalı ve kıymetli eşyalarla böbürlenmek.
5- İnsanlar arasında şöhret sahibi olmak.
6- Makam hırsıyla yaşamak.
Muhterem Müslümanlar!
Allah'ın hiçbir kuluna; şehvete, şöhrete ve servete kulluk etmek yakışmaz. Ters yaşantı içinde olanlar doğru yolda olduklarını iddia edebilirler mi? Asla edemezler...
Servetlerin, şöhretlerin, şehvetlerin... dört rek'atlık bir sabah namazı kadar kıymeti olmadığını idrak edebilenler Allah'a ibâdetten/kulluktan sapamazlar. Sapanlar sapıklaşanlardır.
Muhterem Müslümanlar!
Bütün varlıklar Allah'a ibadet için yaratılmıştır. İnsanların bir kısmıyla cinlerin bir kısmının dışındaki bütün varlıklar yaratılışlarının gayelerini yerine getiriyorlar.
Bizler de yaratılış gayemizi yerine getirelim. Çünkü ibadetler:
1- Allah'ı zikretmek vesilesidir.
2- Allah katında değer kazanmak sebebidir.
3- Gönüllerimizde Allah sevgisini kuvvetlendirir.
4- Hoş olmayan her şeyden uzaklaştırır.
5- Asrın hastalığı stresten korur ve kurtarır.
6- İnsan için huzur ve mutluluk kaynağı olur.
7- Hayatımızı düzene sokar.
Rabbimiz Kur'ân-ı Kerim'de buyuruyor ki:
"Ey iman edenler! Allah'a kulluk edin ki, kurtuluşa ulaşasınız..." (Hacc suresi. Âyet: 77)
Peygamberimiz beyan buyurdu ki:
"Rahman olan Allah'a ibâdet edin...
Bol bol yemek yedirin...
Hepimizin kendimize soracağımız ve mutlaka cevabını da bulacağımız bir soru var. Herkesin hidayeti bu sorunun cevabını özümsemesine bağlıdır.
Bu soru, BEN NİÇİN YARATILDIM? ifadesiyle ele alınmalıdır.
Bu sorunun en doğru cevabını Kur'ân-ı Kerim veriyor. Cevabı öğrenmek için hemen Kur'ân'ı açıp Zâriyat Suresi, Âyet: 56'ya bakalım. Rabbımız buyuruyor ki:
"Senin yaratılış hikmetin Allah'a ibadet etmektir..."
Anladınız mı yaratılışımızın gayesini: Yaratılış gayemiz Yaratan'a/Allah'a ibâdet etmektir.
Peki ibâdet nedir?
İbadet, heva ve heveslerine muhalefet edip, Allah-u Teâlâ'ya teslim olan mükellefin fiillerine ibadet denir. (Seyyid Şerif Cürcani. et-Ta'rifat. sf: 146. İstanbul.)
İbadet deyince namaz, oruç, hacc, zekat akla gelir. Bunlar ibâdetlerin temelidir. Lâkin Allah için yapılan ve yapılmayan herşey birer ibâdettir. Bir Müslüman karşılaştığı kişiye tebessüm ederse bu bir ibâdettir, zinaya yaklaşmazsa bu da bir ibâdettir. Demek ki, bütün ibâdetlerde aslolan teslimiyettir. İbâdetler "şu şu faydaları sağlıyor" diye değil, Allah (c.c.) emrettiği için yapılır. İbâdet ve kulluğun doyumsuz hazzı da burada saklıdır. İbâdetin menfaate dayandırılması kulluktan hâsıl olan neşeyi törpüler.
Zamanımızda bazı Müslümanların, Allah'a ibâdeti/kulluğu geri plâna atarak, helâke götürücü şu hedeflere yöneldikleri görülmektedir:
1- Hiç ölmeyecekmiş gibi nefsani arzuların peşinde koşmak.
2- Çok kazanmak, zengin olmak, refahlı, konforlu bir hayat sürmek.
3- Bol yemek, çok gezip eğlenmek.
4- Lüks, pahalı ve kıymetli eşyalarla böbürlenmek.
5- İnsanlar arasında şöhret sahibi olmak.
6- Makam hırsıyla yaşamak.
Allah'ın hiçbir kuluna; şehvete, şöhrete ve servete kulluk etmek yakışmaz. Ters yaşantı içinde olanlar doğru yolda olduklarını iddia edebilirler mi? Asla edemezler...
Servetlerin, şöhretlerin, şehvetlerin... dört rek'atlık bir sabah namazı kadar kıymeti olmadığını idrak edebilenler Allah'a ibâdetten/kulluktan sapamazlar. Sapanlar sapıklaşanlardır.
Muhterem Müslümanlar!
Bütün varlıklar Allah'a ibadet için yaratılmıştır. İnsanların bir kısmıyla cinlerin bir kısmının dışındaki bütün varlıklar yaratılışlarının gayelerini yerine getiriyorlar.
Bizler de yaratılış gayemizi yerine getirelim. Çünkü ibadetler:
1- Allah'ı zikretmek vesilesidir.
2- Allah katında değer kazanmak sebebidir.
3- Gönüllerimizde Allah sevgisini kuvvetlendirir.
4- Hoş olmayan her şeyden uzaklaştırır.
5- Asrın hastalığı stresten korur ve kurtarır.
6- İnsan için huzur ve mutluluk kaynağı olur.
7- Hayatımızı düzene sokar.
Rabbimiz Kur'ân-ı Kerim'de buyuruyor ki:
"Ey iman edenler! Allah'a kulluk edin ki, kurtuluşa ulaşasınız..." (Hacc suresi. Âyet: 77)
Peygamberimiz beyan buyurdu ki:
"Rahman olan Allah'a ibâdet edin...
Bol bol yemek yedirin...
Bol bol selâm verin...
Huzur içinde cennete girin." (Tirmizi. Et'ime 45.)