Allahın razı olduğu şeyleri yapmak
Kur’an-ı Kerim’de Allah (C.C.) bize Cuma namazı için camilerde toplanmamızı, namazı eda ettikten sonra da yeryüzüne dağılıp nimetlerinden nasiplerimizi almamızı emrediyor. (Cum’a Suresi, ayet: 10–11) Bu emir biz Müslümanlara şunu telkin eder:
Farzları iskelet yapıp eda ettikten sonra Allah’ın razı olduğu şeylerin yapılması, yasakladıklarından kaçınılması, İslami prensiplere uygun olarak yaşanması da ibadet hükmündedir. Bundan dolayı yaratılış gayemiz Allah’a ibadet olarak beyan edilmiştir. (Zariyat Suresi, ayet: 56)
Bütün imkânlarımız bize Allah’ın birer nimetidir. Bunları O’nun yolunda kullanmakla mükellefiz. (Münafikûn Suresi, ayet: 10)
Sadaka, inancımıza göre hayatımızda önemli bir yer tutar. Elimizdeki imkânlardan imkânları olmayanları istifade ettirmek hem sadaka hem de o malın, o imkânın şükrü olur. Meşru olan yardımlar, istihdam için kişilerin ekmeğini kazanabilecekleri iş sahaları açmak da meşru iş yapılması şartıyla sadaka hükmündedir.
Muhterem Müslümanlar!
Tasarrufları insanlara iş imkânları oluşturmak için kullanmak sevabını kaçırmamak lâzımdır.
Allah-u Teâlâ bizlere:
“İyilik edin… Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever…” (Bakara Suresi, ayet: 195)
“Siz ne hayır yaparsanız Allah onu bilir.” (Bakara Suresi, ayet: 197)
“Zerre kadar hayır işleyen de zerre kadar şer işleyen de onun karşılığını görecektir.” (Zilal Suresi, ayet: 7–8)
“Salih/faydalı iş yapanlar yaptıklarının faydasını göreceklerdir. Zararlı faaliyette bulunanlar da yaptıklarının zararlı neticesini göreceklerdir. Kötülük yapanların yaptıkları zararlı faaliyetler hiçbir zaman yanlarına kâr kalmaz… Mahşerde bunu hepimiz göreceğiz…” (Casiye Suresi, ayet: 15) şeklinde beyanlarda bulunmaktadır.
Muhterem Müslümanlar!
Güç ve kuvvet sahibi Allah celleşanühüdür. (Hadid Suresi, ayet: 10) Elimizdeki imkânları O bize geçici olarak vermiştir. Bize verilenleri de O’nun yolunda kullanmamız emrediliyor. (Münafikun Suresi, ayet: 10) Elimizdekileri kulların istifadesi için yatırım yaparak iş ortamları oluşturmamız da Allah yolunda kullandığımızın bir başka yönden tarzı olur. Meşru olmak kaydıyla yapılan her yatırım istihdam edilenler için bir sadaka olur. Allah (C.C.) her şeyi insanın istifade etmesi için yaratmıştır. İnsanlara istifade edebilecekleri alanları Allah’ın dininin yaşanması vesilesi yapmak o imkânı Allah (C.C.) yolunda kullanmak demek olur.
Bunun zıddı da elem verici azap vesilesi olabilir.
Kendilerine verilen imkânları yığıp toplumun istifadesine sunmayanlar için azap ve ızdırapların yaşanacağını yine Kur’an açık ifadelerle beyan ediyor. Azabın cinsi de açıkça ilân ediliyor ki, herkes neticeden haberdar olsun… Buyruluyor ki, imkânları hapsedenler, başkalarının haklarını gasp edenlerin bu eylemlerine sebep malları ateşte kızdırılıp alınlarına, böğürlerine ve sırtlarına damga olarak vurulacak. (Tevbe Suresi, ayet: 34–35)
Muhterem Müslümanlar!
Allah’ın verdiklerinden zekâtlarınızı, sadakalarınızı veriniz. İnsanların faydalanacağı iş imkânları oluşturunuz ki, imkânlarınızın edasını yapmış olasınız.
Elâ inne ahsenel kelâm ve eblağan nizam. Kelâmullahi melikil azizil allem.
Dikkat edin! Kelâmların en güzeli en dikkate değer olanı Allah’ın kelamıdır. Nizamların en yaşanılmaya değer olanı Allah’ın nizamı İslâm’dır. Allah (C.C.) bu gerçeği Kur’an-ı Kerim’de açıkça beyan etmektedir. Bu beyanı her hafta burada sizlere hatırlatıyoruz.