Müslüman, tamamen İslam’a gir
Bugün sizlerle Bakara Suresi’nin 208’inci ayetini müzakere etmek istiyorum. Müslümanlar her gün hiç olmazsa en az 1-2 ayeti müzakere etmeliler diye de nasihatte bulunmak istiyorum. Bunu ihmal eden her Müslüman başına büyük işler açar. İşaret ettiğim ayetin meali şudur:
“Ey İman Edenler! Hep birden sulh ve selama girin. Sakın ha şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü şeytan sizin apaçık bir düşmanınızdır.” (Bakara Suresi, ayet: 208).
Şimdi gelelim bu ayetin şümulüne. Ayette, “İslâm’a tamamen giriniz” buyuruyor. Bu noktaya önemli dikkatimiz çekiliyor. Şimdi biraz fikir jimnastiği yapalım. Düşünelim bakalım: Bir adam herhangi su dolu bir havuza girip göbeğine kadar girmiş olsa, havuza tamamen girmiş midir?
-Hayır, belden yukarıda suya girmemiştir. Gırtlağına kadar avludaki suya girmiş olan da tamamen suya girmiş değildir. Suya girmiş olmak için başının tamamını havuzdaki suyu sokacak ki havuzun içine girmiş olsun.
Bizim halimiz diz kapağına kadar havuza girenlere benziyor. İslam’a girmişiz ama diz kapağımıza kadar olan kısmımızla girmişiz. Şuanda milyonlarca namaz kılmayıp da Müslüman olduğunu iddia eden Müslüman var. Namaz kılmayan insan İslam’a küçük topuğu kadar girmiş demektir. Vücudun gerisi suyun derinliğini, serinliğini görmemiştir.
Cenab-ı Hak Celle ve Âlâ Hazretleri zikri geçen ayette tamamen İslam’a girmemizi emrediyor.
Yaşadığımız hayatın tamamını İslam’a sokmamız gerekiyor. Üretimimiz, tüketimimiz, eğitimimiz, öğretimimiz, hareketimiz, Allah’ın (C.C.) istediği çizgide hareket etmiyorsa tamamen İslam’a girmemiş demektir.
İslâm’a bütünüyle girmemiz ve Allah (C.C.) Kur’an-ı Kerim ile barışık olmamız isteniyor. Bunun yolu da Allah’ın (C.C.) istediklerinin yapmamız, istemediklerinden kaçınmamızla mümkün olur.
Allah (C.C.) ile barışık olmayanın etraf ile barışık olması mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti’nde nüfusun yarısı (40 milyon) mahkeme koridorlarında birbirlerine hasım edasıyla bakışıyorlar. Bu bir felakettir.
Herkes kesinlikle bilmeli ki, İslam’ın tamamına girmeden bu durumun düzelmesi mümkün değildir. Dizine kadar havuza giren adam, “Ben havuza girdim” diyor. Tamamen girmeden, “Ben havuzdaki suya tamamen girdim” demek mümkün değildir. Bu, öncelikle kendini aldatmak olur. Böylesi bir durum insanı helâke götürür.
İki elinize açın birbirine vurun; bakınız iki eliniz birbiriyle çakıştı. Peki, bu iki elin birini Kur’an-ı Kerim, birini de kendiniz kabul edin; vurun birbirine çakışacak mı? Çakışmıyor değil mi? Tefekkür edersek bu işin içinden ancak çıkabiliriz. Ayet bize bunu işaret ediyor.